*KÜÇÜREK HİKÂYE
Hikâyenin bir alt türü olan küçürek hikâye, boyut olarak çok kısa metinlerdir. Küçürek hikâyenin ortaya çıkışında farklı sanat dallarındaki minimal yaklaşımın son yıllarda hikâyede de karşılık bulması etkili olmuştur.
Bu tür hikâyeler 750 kelimeden az olan hikâyelerdir. Bunlar arasında tek cümlelik hikâyeler de vardır. Küçürek hikâyede hacminden dolayı hikâyenin unsurlarıyla ilgili pek çok ayrıntıya yer verilmez, şiirde olduğu gibi yoğun ve imgesel anlatımdan faydalanılarak hikâye kurgulanır.
Hikâyede verilmeyenlerin okur tarafından tamamlanması beklenir.
Küçürek hikâyede anlam anlatılan şeyde değil, anlatılmayan, gizlenen şeyde ortaya çıkar. Bu yüzden yoğun, dolaylı anlatıma ve sembolizme dayanmaktadır.
(KAYNAK: türkedebiyatı.org)
KÜÇÜREK HİKÂYE* ÖRNEKLERİ
"ACI YAĞMUR" ,
Necati TOSUNER
Bir zamandır ablam annemin kafayı üşüttüğünü söylüyordu. Ben pek üzerinde durmadım. Evet, ablam da haklı. Yaşlı bir kadınla her gün aynı evde olmak kolay değil. Dün pazardı, şöyle bir uğradım onlara. Biraz kaynattık işte, eskilerden filan… Artık kalktım gidiyorum, elini öptüm annemin.
“Oğlum, bir daha gelişinde anneni de getir…” dedi. İçimdeki yangın gözlerimi yaşarttı. Ablamın yüzüne bakmadan kaçarcasına çıktım evden. Yağmura sığındım dışarıda.
"BU", Ferit EDGÜ
— Bu ne bu? — Kar. — Böyle kar hiç görmemiştim. — Burda daha neler göreceksin. — Neymiş göreceklerim? — Kurt, köpek. — Başka? — Ayı, tilki. — Başka? — İşin rast giderse, bir insanoğlu. — Bu karda mı? — Bu karda, eğer yolunu bulabilirsen. Ya da o, yolunu yitirmişse. Artık bahtına…
"BALIKÇI NE ZAMAN SÜSLENİR?", İzzet Bilal ŞAHİN
Rüzgârdan mıdır nedir kendi kendine konuşuyordu.
“Çek yelkeni abrile, elini çabuk tut, sakın durma balıkçı.
Alabildiğine çabuk ol,
Teslim olma ancak!”
Beklenmedik bir andı, fırtına vurduğunda
Yakındır, birazdan dalgalar arasında balıkçı
“Güzel insanlar ölü olur.” diye düşündü balıkçı.
O gün bugündür denizin dibini süslüyor balıkçı.
Comments