Ankara, 2021
KENDİ KENDİME, KENDİMLE BAŞBAŞA
Mart 2021
Yarın bugününü özleyeceksin. Yarın olmasa bile bir gün mutlaka bugününü özleyeceksin. Bu yüzden bırak dünü, bırak yarını, şimdiye odaklan. Yalnızca şu anı düşün. Dertlenme, çünkü dertlenmek seni yalnızca daha üzgün bir insan yapar. Nefes al, ver… Nefesini dinle, takip et, kendini hisset. Hiçbir şey düşünme. Anın tadını çıkar sadece. Mutluysan da anın tadını çıkar, mutsuzsan da. Mutsuzluk olmasa mutluluğun ne anlamı kalırdı ki zaten?
Şu anı düşün. Yarın için plan yapmaya bir son ver artık, bu sana sadece kaygı verir. Dünü unut çünkü dünü düşünmek seni sadece daha stresli yapar. Bugünü yaşa, rahat ol. Çiçeklerin kokularıyla doldur ciğerlerini, koş sokaklarda, müzik dinle, dans et deliler gibi… Ama asla unutma, bu anın sana bir daha verilmeyecek. Bu yüzden yarın keşke dememek için risk almaktan korkma. Yarın bugününü özlediğinde güzel şeyler hatırlamak için, iyi ki demek için anı yaşa…
***
22.09.2021
Uçuyorum. Ağaçların, çiçeklerin, evsiz hayvanların, evlerin, sokak lambalarının üstünde; gökyüzünde uçuyorum… Hava kararıyor, yıldızlar o muhteşem parıltılarını saçmaya başlıyorlar etrafa. Gökyüzünü süsleyen yıldızların ortasında tüm asaletiyle ay duruyor. Bütün yıldızlar hayran hayran bakıyor ona, gülümsüyorlar. Bense onları izliyorum, bulutların üstüne oturuyorum. Yanımda yalnızca ruhum var, sessizce dinliyor o da sessizliği… Hayran olmuş bir şekilde izliyor yıldızları ve ayı. Aşağıya, şehrin yapay ışıklarına bakmıyoruz, hiçliği izlemiyoruz. Gerçekliği görüyoruz, gülümsüyoruz…
***
23.09.2021
Saatler geçiyor. Yelkovan ve akrep yakalamaya çalışıyorlar birbirlerini, bizse olgunlaşıyoruz, onlar oyun oynarken. Her geçen gün daha da büyüyoruz, daha net görüyoruz gerçekleri. Her geçen gün daha da hassas oluyoruz, daha da şanssız oluyoruz. Bana göre çocuklar en güçlü varlıklardır, her şey çok kolaydır onlar için, canları yanmaz. Onların her şeye bir çözümleri vardır. Büyüdüğüm her gün, biraz daha çocuk olarak kalabilmeyi diliyorum. Çünkü sıcacık evimin dışındaki gerçekleri anladıkça daha da çok acıyor canım. O rengarenk, eğlenceli, sıcacık dünyanın gerçek yüzüyle karşılaşıyorum. Aslında onun kapkaranlık, ürkütücü, çok soğuk bir yer olduğunu görüyorum. Eskiden yağmurlu günlerde su birikintilerinde zıplayıp eğlenirken, şimdi hüzün vermeye başlıyor bana yağmur. Artık duyduğum şarkıların eğlenceli melodilerine değil, hüzün verici sözlerine odaklanıyorum. Küçükken yolda gördüğüm gülümsediğim kedileri şimdi görünce gülümseyemiyorum, sokakta üşüyeceğini düşünüp üzülüyorum. Yazın yolda hiçbir şey düşünmeden dondurma yiyemiyorum, yanımdan geçen birinin canı çeker diye bu fikrimden vazgeçiyorum. Bunları yaparken kendime zarar veriyorum biliyorum ama düşünmeden edemiyorum Kalbimin, aklımın bir köşesi bunlarla kaplı ve kolay kolay söküp atamıyorum çünkü dedim ya gerçekler canımı acıtıyor.
Comments